Abbasi halifelerinden Musa el-Hâdi bir gün seçkin bağlıları ile bir bahçede eşeğe binmiş dolaşmaktadır. Beraberinde hiçbir silahı yoktur. O sırada bir görevli kendisine güçlü kuvvetli bir asinin emniyet güçleri tarafından yakalandığını, huzura alınmak üzere bekletildiğini bildirir. El-Hâdi’nin emriyle asi, iki kişi tarafından ellerinden sıkıca kavranmış halde huzura alınır. Asi, ani bir hareketle görevlilerden kendini kurtarır ve onlardan birinin kılıcını çekip alır. Halifeye doğru koşmaya başlar.
Bunu gören herkes korkuyla kaçınca Halife, asi ile tek başına kalır. Asinin kendisini öldüreceğini anlayan Halife, onu yanıltmak için “Görevli! Şu adamı yakala!” diye sertçe bağırınca asi, arkasından birinin geldiğini sanarak bir an geriye döner. Bunu fırsat bilen Halife, bineğinin üzerinden ani bir hareketle asinin üzerine atılır, elinden kılıcı alır ve bir darbeyle onu yere serer. Sonra hiçbir şey olmamış gibi tekrar bineğine biner.
Kaçanlar, korku ve utangaçlık içinde Halifenin yanına gelirler. Halife onlara hiçbir şey söylemez. Ama bu olaydan sonra bir daha silahını yanından ayırmaz, savaş atından başka bir bineğe de binmez.
Kaynak: Şeyzerî, Yöneticinin Nitelikleri, Türkçesi: Osman Arpaçukuru, İlke Yayıncılık, 3. Baskı, 2013.





