Ana Sayfa İş - Ekonomi Yerin Kulağı Vardır

Yerin Kulağı Vardır

4
0

Arkadaşlarımdan birinin kızı grafiker olarak okuldan mezun olmuştu. Teksaslı tutucu bir ailenin kızıydı ve tutucu bir okul olan Teksas Güzel Sanatlar Akademisi’nden mezun olmuştu. Kuzey Carolina’da küçük bir reklam şirketinde dâhili işlere bakmak üzere işe alındı. Ona işler yolunda gider ve üç aylık süre sonunda işini de beğenirlerse, daimi olarak işe alacaklarını ve tam yetkili bir sanat direktörü konumuna yükselteceklerini söylediler.

Bu, şirketlerin yaygın olarak kullandığı oyunlardan biridir. İşe alınan yaratıcı tiplerin çoğunluğu yükselmeyi esas alır ve onlara istedikleri işin, yan masadaki çocuğa veya onun annesine ait olduğunu söylemek mümkün değildir. Sözünü ettiğim stajyer, birkaç yıldır orada çalışmakta olan bir sanat yönetmeni ile arkadaşlık kurar. Sanat yönetmeni, stajyere akıllı biri olarak görünür.

“Sana bir iş teklif ederlerse ne kadar isteyeceğini bilmelisin. 17.500 dolardan daha az almamalısın.” der sanat yönetmeni.

“Yani bana daha az teklif ederlerse kabul etmeyeyim mi?”

“Asla. 17.500 dolar iste. Sen onu hak ediyorsun.” der sanat yönetmeni. Sonunda stajyer beğenildi ve ödüllendirildi. Ona bir iş teklif edildi. Patronun odasından ayrılır ayrılmaz yeni arkadaşının yanına koştu.

“Çok heyecanlıyım! Bana iş teklif etti ve kabul ettim.” dedi. “Harika! Ya ücret?” “İnanmayacaksın. 19.500 dolar!” Hava buz kesildi. Sanat yönetmeni buna inandı. “19.500 ha? Bu hemen hemen benim aldığım kadar ve ben iki yıldır buradayım.” dedi.

Bir gün sonra, patronu stajyeri tekrar odasına çağırdı. “Üzgünüm.” dedi. “Seninle çalışmayacağız. Şu anda önümde bir itiraz var. Burası ufak bir işyeri ve buradaki işi hep birlikte yaparız. İnsanlarla iyi geçinmek zorundasın. Görünüyor ki seninle konuştuğumuz ücreti gidip yaymışsın ve şimdi kimse seninle beraber çalışmak istemiyor. Bu çok kötü fakat bu işler böyle.”

Stajyer buna inanamadı, deneyimsizdi. Böyle bir olay yaşamamıştı. Bu, hayatın kendisiydi. Sanat direktörü tarafından kullanılmış, ustaca bir kenara atılmıştı.

Hemen babasını aradı. O da acentenin müdürünü aradı ve olanları anlattı. Fikrini değiştirip değiştirmeyeceğini sorup kızının tekrar işe alınmasını istedi. Ücret önemli değildi. Cevap hâlâ “Hayır”dı. İşi kaybetmişti.

Karmaşık işlere girdiğinde ailenin seni kurtaramayacağını biliyorsun. Bazı işler başkalarının değil senin işindir; maaşın, net gelirin, tıbbi kayıtların ve cinsel yaşamın gibi.

Bunları iş arkadaşlarınla tartışma.

Bunları hiç kimse işe tartışma. HİÇ KİMSE ile. Bunları başkaları ile tartışman için hiçbir neden yok. Birisine bunlardan söz edeceğin zaman sır kelimesinin anlamını hatırla…  Yerin kulağı vardır.

Kaynak: Harvey Mackay, İş Hayatında Oltadaki Köpekbalıkları, Türkçesi: Şükrü Koyupınar, Epsilon Yayıncılık, 1994.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz