Ana Sayfa Tarih Müşkül Vaziyetteyim

Müşkül Vaziyetteyim

4
0

Cami yapılırken, Kılıç Ali Paşa sık sık şantiyeye gelip, inşaatın seyrini takip ediyordu. Yaşı seksene yaklaştığı için, “Ya Rabbi! Şu mâbedde secde etmeden ruhumu alma!” diye niyazda bulunuyordu. Artık duvarlar kemerlere kadar yükselmişti. Bir sabah namazından sonra, Kılıç Ali Paşa inşaat mahalline geldiğinde gözü bir işçiye takıldı. Temiz yüzlü bu işçi, kucağına kocaman bir taş almış; iskelenin basamaklarından yukarıya kadar çıkarıyor; oraya varınca taşı bırakacak yerde, tekrar kucağında aşağı indiriyordu. Paşa bunu fark edince sebebini merak etti. Yanına yaklaşıp sorduğunda, paşayı tanımayan genç işçi, “Efendi baba, ben burada ameleyim. Bu gece bana su iktiza etti. Ama gusletmeye imkân bulamadım. Uzakta hamam var, gitsem; ücretimi keserler. Kirli vaziyette çalışsam, bu bir mübarek cami inşaatıdır; taşını bu halde koymaya gönlüm razı olmuyor. Böyle müşkül vaziyetteyim.” dedi.

Bir amelenin bu samimiyet ve sadakatinden çok duygulanan Kılıç Ali Paşa, önce eline hamam parası tutuşturup o ameleyi izne gönderdi. Sonra cami inşaatını hemen tatil edip yanına bir hamam yapılması talimatını verdi. Önce hamam yapıldı; sonra cami… İşte asırlar sonra vakıflar idaresince satılıp, başka işler için kullanılmaya başlanan tarihî Kılıç Ali Paşa Hamamı’nın yapılış hikâyesi budur.

Kaynak: Ekrem Buğra Ekinci, Ama Hangi Osmanlı?, Timaş Yayınları, Şubat 2013.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz