Osman Gazi bölgedeki gayrimüslim köylerde bile çok sevilmektedir. Tekfurlar onu kıskanır ve ondan çekinirler. Bilecik tekfuru, Yarhisar tekfurunun kızını alacaktır. Osman Gazi sürü ile koyunlar gönderir ve “Tekfur karındaşım bunu düğüne hizmet edenlere yedirsin, inşallah ben de geldiğim vakit saçılarımı getiririm. Karındaşıma layık saçılarım yoksa da bize layık olan biçimde hazırlık eylerim.” der. Öte yandan tekfur diğer tekfurlarla düğünde Osman Gazi’yi tepelemek üzere anlaşır. Osman Bey’e daha sonradan Köse Mihal (Gazi) olarak bilinecek olan Mihal’i bir hayli altın ve gümüş eşyalarla elçi olarak gönderir. Mihal, Osman Gazi’yi uyarır ve “Gafil davranma!” der. Osman Gazi tekfuru kendi kazdığı kuyuya düşürmek ister. Mihal’e şöyle der:
“Git karındaşıma benden selam söyle. İşte biz yaylaya göçüyoruz. Kayınanam ve hatunum dahi ol tekfur karındaşımın anası ile tanışmak isterler. Düğüne varsınlar ve bilahare konaklasınlar. Germiyanoğlu ile cengimiz malumdur, tekfur karındaşım yerine kerem etsin, bu yıl da anam ile benim hazinelerimizi hisarında saklasın. Amma bizim hatunlarımız sahraya alışkındır, Bilecik dar yerdir, düğünü orada yapmasın, Çakır Pınarı’nda yapsın. Biz dahi yayladan evvel düğüne gelelim. Hem bizim hatunlarımızı ayrıca bir yerde oturtsun ki kadınlarımız oradaki tekfurları görüp utanmasınlar.”
Tekfur bu habere pek sevinerek “Türk’ün erkeği kadını elime girdi!” der. Tekfur hazırlıklarını yaparken Osman Gazi kararlaştırılan gün gelince öküzlerini yükleyerek her zaman onları güden kadınlara verir. Ancak keçelerin arasına birçok asker saklarlar. Bu askerler akşam karanlığında hisara girerler. Diğer tarafta da kendisi birçok askerini başlarını bağlatıp kadın kılığına sokar ve düğüne gider. Bu hatunları ayrı yere oturtması için tekfura rica eder. Tekfur akşam karanlığında büyük bir yaygı sererek bu kadınları (!) oturtur. Osman Gazi öküzleri götürenler ile anlaşmıştır, onlar hisara girdikleri vakit Osman Bey de tekfurun düğününe gidecektir. Bir iki katar öküz hisara girince keçe yüklerinden adamlar yalın kılıç dökülür, muhafızları paralayarak hisarı alırlar. Düğünde ayrı oturan gaziler de düğün muhafızlarını tepelerler. Osman Bey dönüp daha sabah olmadan bu sefer Yarhisar’a varır. Gelin evini basar ve düğüne gelen tekfurları esir eder. Bu sırada Durgut Alp de İnegöl’e saldırır ki İnegöl tekfuru Aynikola işitip kaçmasın. Osmanlı’nın ilk zamanlarında bela olan birçok tekfur böylece bertaraf edilir.
Kaynak: İskender Pala, Kırk Ambar, Kapı Yayınları, 6. Baskı, Mayıs 2014.
