Sektöründe lider olmasa da 5 yıllık hedefi ilk 10 içinde olmayı kendilerine söylem olarak edinmiş bir aile şirketinin icra kurulu ile bir çalıştaya başlıyorduk. Samimi, sonuç odaklı olan takım, 2 erkek kardeş, 1 kız kardeş ve babanın yanı sıra şirkete yeni katılmış 2 profesyonel üst düzey yönetici ve üçüncü yılını tamamlamış bir diğer profesyonel üst düzey yöneticiden oluşuyordu.
Çalıştaya başlarken kendilerinden şirketin önümüzdeki yıl hedefini birbirleriyle konuşmadan kapalı zarf usulü olarak yazmalarını ve ortada bulunan cam kavanoza koymalarını rica ettim. Kısa bir şaşkınlık anından sonra her biri önündeki kâğıtlara hedefi yazıp zarf içine yerleştirerek cam kavanoza koydular.
15 dakika sonra ise salonda bir şaşkınlık ve sessizlik hâkimdi, her bir zarfı okuduktan sonra gelen bu şaşkınlığın ana sebebi, yazılanların tek tek çok önemli ve şirketin ilerlemesi için hayati olmasına karşın, ortada yedi birbirine benzemeyen hedef vardı. Benim için de son derece şaşırtıcı olan bu sonuç esasta birçok takımın sıkıntısıydı; ortak hedef oluşturmak ve bu hedefe doğru ilerlerken birbirine sağlıklı bir şekilde hesap sorabilmek, bir diğeri ile sadece konu üzerinden çatışabilmek!
Kaynak: Sami Bugay, Bütünsel Takım Koçluğu, Optimist Kitap, Haziran 2016.



