Babamın Başmabeyincisi Tahsin Paşa azlolunmuş, onun yerine kâtiplerden Jön Türklerin itimat ettiği İttihat ve Terakki mensubu Cevat Bey tayin olunmuştu. Tesadüfen o gün babama gitmiştim. İlk defa huzura çıkan Cevat Bey (Ah efendiciğim, bensizin sadık bendenizim. Tahsin Paşa beni uzun zaman huzurunuza çıkarmadı. Büyük bir müzayaka içindeyim!) diye yalvarır gibi konuşuyordu. Babam hareme girdi. Üzüntülü idi. Bütün saray halkınca dalkavukluk ve mürailiği ile isim yapmış böyle bir adamın kendisine hususi kâtip olarak verilmesinden duyduğu ye’si gizlemeye çalışıyordu. Çekmecesinden bir deste banknot alarak, selamlıkta bekleyen Cevat Bey’e götürüp verdi. Fakat bu zengin ihsanı görünce yerlere kapanıp ayaklarını öpmeye çalışan Cevat Bey’i, bu teşebbüsünden dolayı hayatının en buhranlı anında dahi tekdir ve takbih etmeyi ihmal etmemiştir:
“Rica ederim! Secdeler Allah’a mahsustur. Bu gibi hareketlerde bulunmamanızı ve ikinci ihtara lüzum bırakmamanızı rica ederim!” demiştir. Birkaç gün sonra, babamın hal’ine ve Reşad Efendi’nin cülusuna ait Mebuslar Meclisi kararı tebliğ edildi. Babam gayet serinkanlılıkla “Mademki, otuz üç sene memnun edemedim, kimi isterlerse hayırlı etsin. Yalnız rica ederim, bütün ailemle beraber biraderimin oturduğu Çırağan Sarayı’na beni götürünüz!” dedi.
Tebliğ heyeti “Mebuslar Meclisince, Selanik’te hazırlanan köşke gitmeniz için karar alınmıştır.” cevabını verdi. Babam, “Yorgunum ve yaşım da uzun yolculuklara müsait değildir. Allah’a kasem ederim ki, saltanatta gözüm yoktur; fakat ailemle Çırağan Sarayı’nda ikametimi rica ediyorum!” dedi. Tebliğ heyeti, Meclis’e yeniden arz edileceğini ve alınacak cevabın yeni başmabeynci Cevat Bey ile bildirileceğini söyleyip ayrıldı.
Bir iki saat sonra cevap geldi. Derhal Selanik’e hareket için hazırlanması hakkındaki Meclis kararını Cevat Bey, maalesef birkaç gün önce bir deste banknotu aldığı vakit yerlere kapanarak ayaklarını öptüğü babama çok ağır sözler sarf ederek bildirdi. Ağzına aldığı kelimeler terbiye dışı idi, alelade bir adama dahi söylenmesi ayıptı.
(Anlatan: II.Abdülhamid Han’ın kızı Şadiye Sultan)
Kaynak: Mehmet Aydın, İkinci Abdülhamid Han’ın Liderlik Sırları, İzci Yayınları, 1999.





