Sultan III. Mustafa bir gün derviş kıyafetine bürünüp gezmeye çıkar. Bir süre dolaştıktan sonra yüksek bir yere gelir. Elindeki dürbünle şöyle bir bakınca, uzakta bir kadınla bir erkeğin sarmaş dolaş olduklarını görür. Musahibi Nakşî’ye “Derhal git. Şu karşıdakilerin kimler olduğunu öğren.” emrini verir. Biraz sonra oradan dönen Nakşî şöyle der:
“Efendimiz, bunlar uzun zamandan beri birbirini göremeyen iki kardeşmiş. Şimdi oracıkta karşı karşıya gelince dayanamayıp birbirlerine sarılmışlar, hasret gidermişler.”
Padişah güler ve şöyle der:
“Nakşî! Yalan söylüyorsun ama zararı yok. Bir yalanla iki kelleyi birden kurtardın.”
Kaynak: Dursun Gürlek, Tebessüm ve Tefekkür, Kubbealtı Neşriyâtı, 4. Baskı, Mart 2011.





