“Bu Cuma ABD’de tarım dışı istihdam verisi açıklanacak.”
“ABD tarım dışı istihdam verisinin açıklanmasından sonra volatilite oluşabilir.”
“ABD tarım dışı istihdam verisi öncesi dikkatli adımlar atmak gerekli.”
Bu cümleleri hem görsel hem de yazılı basında, finans piyasası oyuncularından sık sık duymaktayız. Verinin açıklandığı ülke olan ABD’nin yanı sıra, veri açıklandıktan sonra Türkiye’nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülke piyasalarında volatiliteye (oynaklığa) neden olan ABD tarım dışı istihdam verisinin ne olduğuna hep beraber yakından bakalım.
Her ülke önceden belirlenmiş bir takvim çerçevesinde enflasyon, işsizlik, büyüme, dış ticaret açığı gibi çeşitli makro iktisadi verileri açıklamaktadır. Bu verilerin hepsi kuşkusuz önemlidir; fakat bazı verilerin önemi küresel piyasalar açısından diğer verilerden daha fazladır. 2008 yılında, anavatanı ABD olan büyük bir küresel kriz yaşadık. Bu küresel kriz kendi vatanında kalmayarak tüm dünya ülkelerine sirayet etti. Küresel krizin etkilerinden kurtulabilmek amacıyla gelişmiş ülkeler birbiri ardına politika faizlerini düşürdü ve likiditenin bol olduğu bir ortam yaratıldı. Likiditenin bu denli artması, hepimizin bildiği üzere Türkiye’nin de içinde bulunduğu tüm ülkelerde varlık fiyatlarını şişirdi.
2008 yılında yaklaşık 865 milyar dolar olan ABD bilanço büyüklüğü, günümüzde 4,5 trilyon dolar seviyesine ulaşmış bulunmaktadır. FED Başkanı Janet Yellen ve diğer ABD Merkez Bankası yetkilileri, son zamanlarda “Bilanço daraltmaya görece yakın zamanda başlanabilir” mesajları vermektedirler. İşte bu noktada “Ne zaman?” sorusu ve bu sorunun cevabı büyük önem arz etmektedir.
Piyasa katılımcıları, likidite miktarında ne zaman azaltılmaya gidileceğini; bir başka ifadeyle “normalleşme” sürecinin ne zaman başlayacağını merak etmektedirler. Bu noktada, gözler krizin anavatanı olan ABD’nin ne zaman normalleşme sürecine gireceğine ve buna bağlı olarak faiz oranını ne zaman artıracağına odaklanmıştır. Bu durum, kriz ortamında önemli bir verinin diğerlerinin önüne geçmesine neden olmaktadır: ABD tarım dışı istihdam verisi.
Her ayın ilk cuma günü ABD saati ile 08.30’da, Türkiye saati ile yaz saati uygulamasına göre 15.30’da ve yaz saati uygulamasının olmadığı dönemde ise 16.30’da açıklanan ABD tarım dışı istihdam verisi, tarım sektörü dışında çalışanların sayısındaki değişikliği göstermektedir. Tarım sektöründeki işgücünün mevsimsel değişiminin toplam istihdam rakamları üzerindeki olumsuz etkilerinin azaltılabilmesi amacıyla, istihdam verisine tarım sektöründe çalışanlar dahil edilmemektedir. Dolayısıyla, tarım dışı istihdam verisinin ölçülmesi yoluyla, Amerikan ekonomisinde insanların iş ortamına niceliksel olarak katılımı net olarak ifade edilmektedir.
Tarım dışı istihdam verisinin artması, gelir sahibi bireylerin sayısının ve dolayısıyla ürün talebi ve tüketimin artmasına işaret etmektedir. Talep artışı, peşinden üretim artışına ve böylece ekonomik büyümeye zemin hazırlamaktadır.
Amerikan Merkez Bankası da, krizin etkilerini azaltabilmek ve ekonomik toparlanmayı sağlayabilmek amacıyla, parasal genişleme politikası uygulamakta ve krizden çıkış senaryolarında bu denli önemli bir etkiye sahip olan tarım dışı istihdam verisini yakından takip etmektedir.
Tarım dışı istihdam verisinin beklentilerin üzerinde bir rakam olarak açıklanması, Amerikan ekonomisinin normale döneceği ve Amerikan Merkez Bankasının parasal genişleme politikasında kısıtlamaya gidebileceği beklentisini doğurmakta ve Amerikan dolarının değer kazanmasına neden olmaktadır.
Diğer taraftan, tarım dışı istihdam verisinin beklentilerin altında bir rakam olarak açıklanması ise, Amerikan ekonomisinin kısa vadede normale dönemeyeceği ve Amerikan Merkez Bankasının parasal genişleme politikasına devam edeceği beklentisini doğurmakta ve Amerikan dolarının değer kaybetmesine neden olmaktadır.
Dolayısıyla, her ayın ilk cuma günü piyasa katılımcılarının dört gözle beklediği tarım dışı istihdam verisi, 2008 krizinin anavatanı ABD ekonomisi hakkında doğru bilgi sunan ve ABD ekonomisinin ne zaman normalleşmeye dönebileceğine yönelik yorum yapılmasına olanak sağlayan değerli bir göstergedir.
Yazar: Hakan Öner, Ph.D.





